34 lines
2 KiB
Text
34 lines
2 KiB
Text
|
İstanbul, Türkiye'nin en kalabalık, iktisadi ve kültürel açıdan en önemli
|
|||
|
şehri.[2][3][4] İktisadi büyüklük açıdan dünyada 34., nüfus açısından
|
|||
|
belediye sınırları göz önüne alınarak yapılan sıralamaya göre Avrupa'da
|
|||
|
birinci sırada gelir.[5][6]
|
|||
|
|
|||
|
|
|||
|
İstanbul Türkiye'nin kuzeybatısında, Marmara kıyısı ve Boğaziçi boyunca,
|
|||
|
Haliç'i de çevreleyecek şekilde kurulmuştur.[7] İstanbul kıtalararası bir
|
|||
|
şehir olup, Avrupa'daki bölümüne Avrupa Yakası veya Rumeli Yakası,
|
|||
|
Asya'daki bölümüne ise Anadolu Yakası denir. Tarihte ilk olarak üç tarafı
|
|||
|
Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç'in sardığı bir yarım ada üzerinde kurulan
|
|||
|
İstanbul'un batıdaki sınırını İstanbul Surları oluşturmaktaydı. Gelişme ve
|
|||
|
büyüme sürecinde surların her seferinde daha batıya ilerletilerek inşa
|
|||
|
edilmesiyle 4 defa genişletilen şehrin [8] 39 ilçesi vardır.[9] Sınırları
|
|||
|
içerisinde ise büyükşehir belediyesi ile birlikte toplam 40 belediye
|
|||
|
bulunmaktadır.
|
|||
|
|
|||
|
|
|||
|
Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan İstanbul, M.S. 330 - 395 yılları
|
|||
|
arasında Roma İmparatorluğu, 395 - 1204 ile 1261 - 1453 yılları arasında
|
|||
|
Doğu Roma İmparatorluğu, 1204 - 1261 arasında Latin İmparatorluğu ve son
|
|||
|
olarak 1453 - 1922 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik
|
|||
|
yaptı.[10] Ayrıca, hilafetin Osmanlı İmparatorluğu'na geçtiği 1517'den,
|
|||
|
kaldırıldığı 1924'e kadar, İstanbul İslamiyet'in de merkezi oldu.[11]
|
|||
|
|
|||
|
1453 yılında fetihten sonra, kent Osmanlı İmparatorluğu'nun dördüncü
|
|||
|
başkenti ilan edilidi ve Kostantiniyye Osmanlı İmparatorluğu tarafından
|
|||
|
kentin resmi adı olarak kullanıldı ve 1923 yılında Osmanlı
|
|||
|
İmparatorluğu’nun çöküşüne kadar, çoğu zaman bu ad kullanımda
|
|||
|
kaldı. Örneğin Osmanlı İmparatorluğu ve mahkemeleri, Kostantiniyye'de
|
|||
|
yayımlanan resmi belgelerin kaynağını belirtmek için, "be-Makam-ı
|
|||
|
Darü's-Saltanat-ı Kostantiniyyetü'l-Mahrusâtü'l-Mahmiyye" gibi başlıklar
|
|||
|
kullanılırdı.[17]
|